26 Eylül 2011 Pazartesi

Asmalı Cavit

"İstanbul'un en iyi meyhanesi neresi?" diye sorulsa, vereceğim yanıt kuşkusuz, hiç düşünmeden "Asmalı Cavit" olur. Pek çok otoriteye göre bu mekan, son 5-6 yıldır hem meyhaneler aleminin, hem de (şu anda taarruz altında olan) Asmalımescit kolonisinin yükselen değeridir. Bir gazetenin işin ustalarından oluşturduğu bir jüri aracılığıyla yaptığı "en iyi meyhaneler" yarışmasında, Giritli'nin ardından ikincilik ödülünü almış olsa da, bana kalırsa aslında gönüllerin şampiyonudur. Söz konusu Cavit olunca, lafı fazla uzatmadan maddelere geçmekte ve her bir detayın üzerinde sabır ve itinayla durmakta yarar var diye düşünüyorum. İşte yıllar boyu bu meyhaneye yaptığım sayısız ziyaretler neticesinde oluşturduğum düşüncelerim:
  1. Mekan Asmalımescit'in göbeğinde, Yakup2'nin tam karşısındadır. Daracık bir girişi olduğundan, ilk defa gelenler için zaman zaman bulması zor olmaktadır. En kolay tarifi, "Yakup'u bul, tam karşısına gir!" şeklinde olacaktır.
  2. Asmalı Cavit iki katlıdır. Her iki katın da, bana kalırsa ayrı bir tadı, "ambiyansı" vardır. Alt kat küçüktür, 5-6 masalıktır, ama gavurların deyişiyle "cozy" bir atmosfer sağlamakta, samimi ve sıcak durmaktadır. Gelen geçeni incelemek, yan masalara laf atıp sohbet açmak için alt katı önerebilirim. Bu katın bir uzantısı gibi düşünebileceğiniz "pasaj" kısmı da, Cavit'in açık hava bölümü olarak düşünülebilir. Belediyenin son saldırılarından sonra, sokağa masa atmak mümkün olmamaktadır. Üst kat ise oldukça geniş ve keyiflidir. Burada 20 kişiye kadar oturulabilen büyük masalar vardır. Ayrıca yuvarlak masadan hoşlananlar için köşelerde bu cinsten masalar da kullanılmaktadır. Kalabalık gruplar için burayı önerebilirim.
  3. Mekan, 2000'li yılların başında, Cavit'in Yakup'ta kopmasıyla doğmuş. Önce bir şarapevi olarak açılmış, ardından bölgenin meyhanelere çok daha uygun olması sebebiyle meyhaneye dönmüş, o gün bugündür de, giderek artan talebe cevap vermeye çalışıyor.
  4. Burası kısmen de olsa bir aile işletmesi. Meyhane'nin sahibi Cavit'i her daim masaların arasında dolaşırken görebilirsiniz. Kızı Seyhan, ağbisi, yeğenleri hep burada çalışmaktadır. Servis hızlı, sıcak, güleryüzlü ve "proaktif" bir tavırdadır. Ne yiyeceğinizi bilemediğiniz zamanlarda, sizi tanıyan garsonlar masayı adınıza donatıverirler.
  5. Mezeler, muazzamdır burada. Kim olursan ol, ister tanıdık, ister devlet başkanı, ister meczub, önüne koyulacak mezeler hep aynı seviyede ve kalitededir. Pek çok mekanda karşımıza çıkan, müşteri kayırma tavrı, Asmalı Cavit'te asla göremeceğiniz bir davranıştır. Ahçı aynı ahçı, meze aynı mezedir.
  6. Gidecek olanlara öneriyorum: Patlıcan salatasını kaçırmayın. Müthiş bir lezzettir. Patlıcanı damarlarınızda hissedeceksiniz yerken.
  7. Mevsim uygunsa tarama söyleyin. Eşi benzeri olmayan bir damak çatlaması yaşacaksınız. Kolesterolü olanlar ilaçlarını alıp gelemeliler. Zira insan bu taramayı ekmeğe sürüp falan değil, kaşık kaşık yemek istiyor.
  8. Meze arabasında varsa beyin salatası isteyin mutlaka. Üzerine bol limon sıkın. Ağır ağır ağızda dağılan beynin o mükemmel lezzetine kendinizi bırakın.
  9. Acılı ezme, haydari, favadan azar azar alın tabağınıza. Çatal ucuyla yiyerek keyfini çıkarın. Hepsi çok güzeldir.
  10. Deniz börülcesi hafif yağlı, azıcık sarmısaklı sosuyla masanıza çok yakışacaktır. Mevsim uygunsa ihmal etmeyin.
  11. Deniz yaraktıklarından ahtapot ve karidesin karışık olduğu ufak bir salata tabağı yaptırın. Zeytinyağı limon dolaştırın üzerinde ve afiyetle yiyin.
  12. Lakerdası harikadır. Balıkpazarı'ndan alınmadır ve ağızda pamuk gibi dağılan cinstendir. Tadımlık olarak alın. Kızarmış ekmeğin üzerine ince bir dilim soğan ile birlikte koyup mideye indirin.
  13. Yaprak ciğer, kanımca Beyoğlu'ndaki en iyi ikinci ciğeridir. Kurutmamaya çok dikkat ederler. Çiğnemeye doyamazsınız.
  14. Mekan sahibi Karadenizli olunca turşu kavurmanın hası da sofranızı şenlendirecektir. Yalnız tansiyon hastaları dikkatli olmadır, zira hayli tuzlu bir yemektir.
  15. Rakı-balık tartışmaları süredursun, Cavit'te hamsi tavayı kaçırmamanızı öneririm. Tabağa inci gibi dizilmiş bu güzelliği soğutmadan yemek farzdır.
  16. Asmalı Cavit'te "küçük köfte" adı verilen, genelde tatlı meyvaya geçmeden önce yediğimiz harika bir yemek daha vardır. Tadı gerçekten parmak yedirten cinstendir. Domatesli sosuna banarak, saymadan yersiniz bu köfteleri. Ölmeden yenmesi gereken müthiş bir yemektir.
  17. Tatlı olarak ev yapımı baklava yemenizi öneririm. Hafif ve lezzetlidir.
  18. Son olarak kahvenizi söyleyin, yanında da bir acıbadem likörü atın, keyfiniz tam yerine gelsin kalkmadan.
Sözün özü, memnuniyet seviyenizin hep en üstte kalmasını isterseniz Asmalı Cavit'e mutlaka gidin derim. Pişman olmayacaksınız. Tekrar tekrar gelmek isteyeceksiniz buraya.

Bir de, benden söylemesi, muhakkak rezervasyon yaptırın gitmeden önce, zira yer bulamazsınız.

Asmalımescit Caddesi 16/D, Tünel
Beyoğlu, İstanbul

0 212 292 49 50